14 Şubat 2015 Cumartesi

Özgecan Aslan

Bilindiği üzere bindiği dolmuşta canına kıyılmış üniversite öğrencisi. Haberin detaylarını okuyunca, hanginizin kalbi ve gözleri dayandı? Jandarma çevirmesinde araçtaki kanları "tavuk kestik" diye açıklamaya çalışma pişkinliğinde bulunan yaratıklar her gün insanlarla ilişki içinde oldukları bir mesleği icra etmeye muktedir görülüyor. Nasıl soğuk kanlı, nasıl vicdansızsınız? Yarın bir gün mahkemede "bize iş attı" diye ağzınızdan zehirler saçıp tahrik indirimi de istersiniz değil mi? Kendi halinde gencecik bir kızcağızın kanına girmenin vicdani sorumluluğunu hissetmeden aynı gece nezarethanede yastığa başınızı rahat rahat koyacaksınız. Belki çarpık adalet sistemi size de bir kıyak çekecek, 5-10 yıl sonra dışarı çıkacaksınız ve ahbap-çavuş ilişkileriniz sayesinde yine bir dolmuş hattında çalışacaksınız. Ellerinizdeki kandan habersiz dolmuşunuza binecek masum insanlar olacak. Tüm bunları göz önünde bulundurun, siz de kastrasyonun mükemmel bir ceza olduğunu düşünmüyor musunuz? Şu "ülke" dediğiniz yer için gözlerinizi açıp bir bakın. Sırf kadınız diye salyasını tutamayan caniler var. Eli ve beyni bacak arasında gezen bir zihniyet lakin sorsan hukuk devleti işte. Ee boşuna dememiş Jack London. Dişisine kötü davranan tek hayvan insanoğludur. Bu vesileyle kastrasyon cezasının tekrardan gündeme getirilmesi için meclis dilekçe komisyonuna başvurmayı bir düşünebilirsiniz derim ben.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder